bugün
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar8
- nazar değdi sözlük11
- çabuk vazgeçen insan8
- crop giyen erkek10
- sözlük kızından gelin olmaz22
- hamas bir terör örgütüdür23
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge11
- fatih terim'in yuhalanması9
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip8
- vatandaşlık farkı alan otel25
- icardi190529
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (738)
Elinize paketi alıp masaya bırakarak kolayca yapabileceğiniz eylem. Niye bu kadar zor geliyor anlamadım. Sonra yeniden alabilirsiniz.
unutmaya çalışmak zordur ama unutmaktan korkmak...
bu bende oluyor. vallahi oluyor. hem de kendi odamda oluyor. hani dışarıda olsam birisi aynı parfümü kullanmıştır diyeceğim ama yok. ayrılalı 2 ayı geçti ama yeni yeni başladı diyebilirim. kafayı yedim mi diye bakayım dedim, benimle birlikte bu sorunu yaşayan 2-3 kişi daha varmış. böyle ansızın geliyor birden o koku, ama aynısı yani, bildiğiniz o. sanki onu beynimden atacakken kalbim izin vermeyip bana onu hatırlatıyor gibi.
son sezonlarda basit bir hollywood yapımına dönen dizi. aşk sahneleri, her şey batmışken son anda gelmesi hiç de sürpriz olmayan birinini çıkagelmesi ve her şeyi düzeltmesi, figüranların ölmesi... güzelim diziyi batırdınız.
sadece onu değil; onla yaşadığın güzel anıları, onla hissettiğin mutluluğu, onla paylaştığın sırları da özlersin. o gider belki aylar içerisinde aklından ama bu saydıklarım, aynı şeyleri başkasıyla yaşayana kadar içinde hep acı veren bir boşluk olarak kalacaktır.
unutmak zordur sözlük; aylarca gece gündüz yanınızda olan, tüm mahremiyetinizi açtığınız, hemcinslerinizden dahi yakın olduğunuz o insanı unutmak, hele bir de seviyorsan ve boş yere terk edilmişsen o kadar zordur ki... yukarıda dediğim gibi o gider belki bir süre sonra ama onunla yaşadığınız güzel anıları hatırlarken asla içten gülemezsiniz, yüzünüz gülse de kalbinizin bir tarafı özlemden ağlamaktadır çünkü.
unutmak zordur sözlük; aylarca gece gündüz yanınızda olan, tüm mahremiyetinizi açtığınız, hemcinslerinizden dahi yakın olduğunuz o insanı unutmak, hele bir de seviyorsan ve boş yere terk edilmişsen o kadar zordur ki... yukarıda dediğim gibi o gider belki bir süre sonra ama onunla yaşadığınız güzel anıları hatırlarken asla içten gülemezsiniz, yüzünüz gülse de kalbinizin bir tarafı özlemden ağlamaktadır çünkü.
severken terk ediliyorsan çok zor durumdur, insanı içinden çıkamayacağı bir mutsuzluk döngüsüne sokar.
terk edilmek bir anda olan bir olay değildir aslında, bir süreçtir. terk edilen taraf zaten aylardır ilişki bozulmasın diye tüm yükü omzuna almışken terk eden taraf da bunu fırsata çevirip tüm gücüyle seven tarafa yüklenmiştir. seven taraf, sevdiğini kaybetmekten korktuğu için altında ezileceğinden çok daha fazla ağırlığı kaldırmış olsa da bir süre sonra sevdiği insan tarafından terk edilmiştir. devamı mı? ya unutursun yada günlerce alkol, sigara, duygusal müzikler, uykusuz geceler içinde nefes alan bir ölü gibi yaşarsın...
unutmanın yoluysa karşıdakini silmektir sevgili dostum. şimdi ne yapacaksın biliyor musun? ona bir şekilde ulaşıp içindekileri dökeceksin, yetmedi mi? bir daha dökeceksin içindekileri, anlatacaksın her şeyi, eski anıları tekrardan ona hatırlatmaya çalışacaksın, olmadı mı? söveceksin, küfredeceksin; sonra pişman olup bir daha yazacaksın... ta ki içinde hiç umut kalmayana dek. işte o umut parçacıkları da toz olup uçtuktna sonra yapacağın tek şey karşıdakini silmektir; bu o kadar zor değil, çünkü karşıdakini büyüttüğün yer de onu bir anda yok edebileceğin yer de beynindir aslında. ufak bir umut kalmayana kadar çabalayıp sonra onu silmelisin; sosyal medya hesaplarından, rehberinden, galerinden ve en önemlisi de kafanın içinden. emin ol bunları yapmazsan boşa geçmiş günlere, aylara, yıllara doğru açılacaksın kapkara uçsuz denizlere açılan bir kaşif misali.
sonuçta hayata bir sefer geliyoruz değil mi?
terk edilmek bir anda olan bir olay değildir aslında, bir süreçtir. terk edilen taraf zaten aylardır ilişki bozulmasın diye tüm yükü omzuna almışken terk eden taraf da bunu fırsata çevirip tüm gücüyle seven tarafa yüklenmiştir. seven taraf, sevdiğini kaybetmekten korktuğu için altında ezileceğinden çok daha fazla ağırlığı kaldırmış olsa da bir süre sonra sevdiği insan tarafından terk edilmiştir. devamı mı? ya unutursun yada günlerce alkol, sigara, duygusal müzikler, uykusuz geceler içinde nefes alan bir ölü gibi yaşarsın...
unutmanın yoluysa karşıdakini silmektir sevgili dostum. şimdi ne yapacaksın biliyor musun? ona bir şekilde ulaşıp içindekileri dökeceksin, yetmedi mi? bir daha dökeceksin içindekileri, anlatacaksın her şeyi, eski anıları tekrardan ona hatırlatmaya çalışacaksın, olmadı mı? söveceksin, küfredeceksin; sonra pişman olup bir daha yazacaksın... ta ki içinde hiç umut kalmayana dek. işte o umut parçacıkları da toz olup uçtuktna sonra yapacağın tek şey karşıdakini silmektir; bu o kadar zor değil, çünkü karşıdakini büyüttüğün yer de onu bir anda yok edebileceğin yer de beynindir aslında. ufak bir umut kalmayana kadar çabalayıp sonra onu silmelisin; sosyal medya hesaplarından, rehberinden, galerinden ve en önemlisi de kafanın içinden. emin ol bunları yapmazsan boşa geçmiş günlere, aylara, yıllara doğru açılacaksın kapkara uçsuz denizlere açılan bir kaşif misali.
sonuçta hayata bir sefer geliyoruz değil mi?
türkiyenin en underrated sanatçısı.
atatürk kaybetmedi o toprakları yalnız, osmanlı kaybetti; hatta o osmanlınız günümüzdeki toprakların bile ufak bir kısmıyla kaybedip diğerlerini işgalcilere teslim edecekken "türklerin atası" atatürk çıkıp ülkeyi kurtardı.
dizilere ön yargılı yaklaşan birisi olarak nedensiz şekilde uzak durduğum ergen dizilerinden birisi olmasına rağmen yine nedensiz şekilde başladığım dizi. izlemek istememin tek sebebi intihar psikolojisini merak etmemdi. dizi ergen dizisi olmasına ergen dizisi, yani hakaret anlamında söylemiyorum, sonuç olarak liselileri ve lise yaşantısını konu alıyor ama kesinlikle insana dersler veren, sürükleyici, izlenmesi gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum.
--spoiler--
temel olarak hannah bakerin intiharının 13 sebebi anlatılsa da yan karakterlerin her birinin özel hikayeleri var. en çok da bunları beğendim ben: sapık kameraman tyler, aslında iyi birisi olsa da çevresi yüzünden kötü bir karaktere bürünen zach, aile yaşantısı berbat olan justin, zayıf karakterli alex... yalnız ikinci sezonda bryce'ın da nasıl böyle bir canavar olduğunu öğrenmek istiyorum. ilginç bir eleman yani, erkeklere karşı çok iyi, bonkör, yardımsever ama kızlara gelince şeytana dönüşüyor. bence daha öncesinde bir kız tarafından çok büyük bir kazık yemiş olabilir.
karakterler demişken başrol clay çok boş olmuş. klişe gerçi, yazılsın diye yazılan baş karakterler. özel bir hikayesi yok, sadece utangaç bir çocuk işte. keşke tony filan başrol olsaydı.
ayrıca son bölümdeki intihar sahnesi oldukça sağlamdı.
--spoiler--
--spoiler--
temel olarak hannah bakerin intiharının 13 sebebi anlatılsa da yan karakterlerin her birinin özel hikayeleri var. en çok da bunları beğendim ben: sapık kameraman tyler, aslında iyi birisi olsa da çevresi yüzünden kötü bir karaktere bürünen zach, aile yaşantısı berbat olan justin, zayıf karakterli alex... yalnız ikinci sezonda bryce'ın da nasıl böyle bir canavar olduğunu öğrenmek istiyorum. ilginç bir eleman yani, erkeklere karşı çok iyi, bonkör, yardımsever ama kızlara gelince şeytana dönüşüyor. bence daha öncesinde bir kız tarafından çok büyük bir kazık yemiş olabilir.
karakterler demişken başrol clay çok boş olmuş. klişe gerçi, yazılsın diye yazılan baş karakterler. özel bir hikayesi yok, sadece utangaç bir çocuk işte. keşke tony filan başrol olsaydı.
ayrıca son bölümdeki intihar sahnesi oldukça sağlamdı.
--spoiler--
birisinin nesnel şekilde, tamamen mantıklı olgularla kiliselerin camilerden mimari açıdan üstün olduğunu iddia etmesinin bile müslümanları ne kadar kızdırdığını gösteren olay. ilk entrynin nesine eksi atıyorsunuz? müslümanlar, farklı inançlara saygı duymayı öğrenmedikten sonra bu coğrafya kurtulmaz.
ben de muhafazakar ailelerden büyüyüp "hocalık" sıfatı altında onlarca ufak kıza tecavüz eden insansı yaratıkların onlarca haberini gördüm şimdiye kadar. sorun sende dostum.
adaletin er yada geç yerini bulacağını düşünme duygusu,
ölümden sonra yaşama duygusu,
ölen sevdiklerini bir daha görebilme duygusu,
ne günah işlerse işlesin müslüman olacağı için sonunda sonsuz cennete varacağını bilme duygusu
zor anlarda daha büyük birine sığınma duygusu...
ancak bunlar yalnızca ona inanmak için insanların kendilerine söyledikleri bahanelerdir,
hiçbiri dini gerçek yapmaz.
ölümden sonra yaşama duygusu,
ölen sevdiklerini bir daha görebilme duygusu,
ne günah işlerse işlesin müslüman olacağı için sonunda sonsuz cennete varacağını bilme duygusu
zor anlarda daha büyük birine sığınma duygusu...
ancak bunlar yalnızca ona inanmak için insanların kendilerine söyledikleri bahanelerdir,
hiçbiri dini gerçek yapmaz.
mesela şu an kullandığınız windows, ateist ürünü.
tunceli. gözümle gördüm dersem yalan olur ama dersim'den dolayı tuncelililerin çoğunun atatürkü sevmediği söylenir.
Erdoğan referandumdan önce "Evet çıkarsa Sağlık Meslek Liselerinde Hemşire Yardımcılığı okuyanları lise mezunu olunca direkt hemşire yapacağım." demişti. Referandumda evet çıktı ve birkaç gün sonra liseyi bitirince hemşire olmayı bırakın YGS ile alan hemşirelik bölümleri de LYS'ye geçti...
insanın doğasında kendi çıkarları için hareket etmenin olduğunu savunan görüştür. bir kesime göre liberallerin kendini avutma biçimi, diğer kesime göreyse gerçeğin ta kendisidir.
kadınların kendi haklarını savunmak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için başlattıkları akım. erkeğe hak olanın kadına da hak olduğunu savunurlar kısaca. saçma salak "ya bizim şeyimiz var onların yoğ huahaha" muhabbetlerine de girmeyelim şimdi. erkekler gibi gece sokakta gezebilmek, istedikleri gibi giyinebilmek, orospu damgası yemeden sevmek sevilmek, erkekler tarafından kısıtlanmamak, kahkaha atabilmek için çabalıyorlar.
ayrıca erkek feministlere pro feminist denilir ki ben de bu gruba dahilim.
ayrıca erkek feministlere pro feminist denilir ki ben de bu gruba dahilim.
arap ülkesi gibi bir türkiyedir. insanların birbirlerinin ahlak sınırlarını, yaşam şekillerini biçimlendirmeye çalıştıkları, genç kızların susturulup erkeklerin oralarını buralarını sallayarak gezdikleri bir türkiyedir. eğitimin dini olduğu, kendi ırkından yada kendi dininden olmayana ters gözle bakan insanların yaşadığı bir türkiyedir. mahkemelerin taraflı olduğu adaletsiz bir türkiyedir. muhafeletin sustuğu türkiyedir.
şu anda da çok fark yok gerçi.
şu anda da çok fark yok gerçi.
gerçekten bu ülkeyi sevenler hayır der.